6 Nisan 2012 Cuma

SADECE KADINLAR VE ÇOCUKLAR (!)




















5 Nisan 2012 tarihinde BirGün gazetesindeki Uçan Hollandalı köşesinde yayınlanmıştır

--------------------------------------------


Daha önce takımı maçı 1-0 önde götürürken, müsabakanın son anlarında sahaya girerek         3-0'lık hükmen mağlubiyete sebep olan ve daha bu sezon Galatasaray ile oynanan maçta kendi kalecisini su şişelerinin hedefi  haline getiren Trabzonspor seyircisi dün de sahnedeydi ve iç çamaşırından, "neşterimsi" bıçağa kadar uzanan geniş bir yelpazedeki yabancı madde çeşitlemesi ile Avni Aker Stadyumu çimlerine müdahale etti. Sürpriz olmazsa 1 maç seyircisiz oynama cezası alacaklar.Tercümesi ile tarife "sadece kadınlar ve çocuklar". Bu konuda belki de uzun süreden beri dile getirilmesi gereken şeyi zikretme zamanı. Sadece kadın ve çocuklara açık olan maç ülke futbolunda bir an önce bitirilmesi gereken bir uygulamadır ve hakkaniyete sonuna kadar aykırıdır

28 Aralık 2011 tarihinde Ajax ile AZ arasında, Amsterdam Arena’da oynanan maç sırasında sahaya giren bir Ajaxlı taraftar AZ kalecisi Esteban Alvarado’ya uçan tekme girişiminde bulununca (Alvarado bu saldırıyı erken farketmiş ve taraftara aynı şekilde sert karşılık verince kırmızı kart görmüştü), AZ hocası Gertjan Verbeek takımını sahadan çekti. Hollanda Futbol Federasyonu maçın başından itibaren seyircisiz oynanmasına karar verdi. Ajax bunun üzerine federasyona başvurarak, Fenerbahçe ile Manisaspor arasında oynanan futbol tarihimizin ilk “kadın ve çocuklu maçı” örneğini uygulamak istedi. Federasyonun cevabı netti: Seyircisiz oynama cezası cinslere bağlı değildir ve kadın-erkek farketmez. Başka bir çözüm buldular. Maça sadece 12 yaş ve altındaki çocuklar girecekti. Bunun tamamen çocuklara futbol bilincini aşılamak için yapılmış bir uygulama olduğunu da göstermek için her 6 çocuk başına 1 ebeveynin (kadın-erkek farketmeden) içeri girmesine izin verdiler. Giriş bedavaydı ve her çocuk koltuğunun üzerinde bir “stadyum güvenliği” kitapçığı buldu. AZ maçı 3-2 kazanarak tur atladı.

Bizim cezamızın ise profili ilginç ve bir çok yerden falsosu var. Birincisi bir maça kadın taraftarların gelmesi o tribünü seyircisiz bırakmıyor. Rakip takım yine bir seyirci baskısı altında maça çıkıyor. Yani ortada rakibe verilmiş bir ceza yok. Cezanın özünde varolan, futbol maçlarını şiddet ve taşkınlık eylemleriyle bozan kulübü destekten mahrum bırakma amacı tamamen ikinci plana atılıyor. Destek hala orada. Desteği verenin cinsiyetinin değişmesinin hiçbir önemi yok. Bu uygulamanın kadınlara futbolu sevdiren veya onları stadyuma alıştıran bir özelliği de yok. Adeta erkekler 1 maçlığına ortamdan çekiliyorlar. Geçici olarak. Son düdük çaldığında kadınlar bir sonraki cezaya kadar evlerine dönüyorlar. Ne tribündeki erkeklerin ağırlığı ne de sahipliği azalıyor.

Üstelik bu uygulamanın kadınları düpedüz aşağılayan bir tarafı var. “Seyircisiz” demek “kadın ve çocuk seyircili” maçla artık eş anlamlı oldu ülkede. Yani kadınlara, bu tribünler ancak takımınız ceza aldığında sizin deniyor. Elbette bunu “tribünlerdeki güzel görüntüler” olarak yorumlayanlar var. Buna itirazımız yok zaten. 40 bin civarında kadın ve çocuğun o tribünleri doldurup özveriyle takımını desteklemesi elbette takdir edilesi bir davranış. Ama federasyonun bunu gerçekleştirmek için kullandığı araç son derece yanlış. 

Hiç yorum yok: